Sayfalar

27 Şubat 2015 Cuma

TÜRK KAHVESİNİN 500 YILLIK ÖYKÜSÜ

Kahve Fincanı - Osmanlı, 19.yüzyıl

Topkapı Sarayı Müzesi ve Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği; kahvenin 500 yıllık öyküsünü anlatan eserleri bir araya getirdi. "Bir taşım keyif-Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü" sergisi başta Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonları olmak üzere pek çok müze, özel müze, kütüphane ve koleksiyonların eserlerinden oluşuyor.


Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik sergi açılışını yapıyor.
"Bir taşım keyif-Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü" sergisinin açılışını Kültür Bakanı Ömer Çelik yaptı. 
"Türk Kahvesi'nin kökleri 16. yüzyıla dayanan kendine has pişirme tekniği ve sunumunun yanı sıra etrafında şekillenen gelenekleri, kültürümüzün çok önemli parçasıdır. Bakanlığın Türk kahvesine  verdiği önemi ve değeri daha iyi anlatabilmek amacıyla 2013 yılında Türk Kahvesi Kültürü'nün UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Temsili Listesine alınmasını sağlamıştır. Böylece ilk defa bir içecek etrafında şekillenen kültür ve gelenekler kavramı listeye alınmış oldu." dedi.


Türk Kahvesi için en kapsamlı sergi


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde Topkapı Sarayı Müzesi’nde açılan sergi, bugüne kadar Türkiye’deki kahve ile ilgili açılan en kapsamlı sergi özelliğine sahip.
Gülabdan-Çin, 1700-1720
Tarihi kültürel ve sosyal öğelerin bir araya geldiği sergide; kahve bitkisinin botanik özelliklerini, dünyadaki yayılımını ve pişirme tekniklerini gösteriyor. Ziyaretçiler, kahvenin Osmanlı topraklarında yarattığı keyifi ve ikram kültürünü, 16. yüzyıldan 20. Yüzyılda tarihlenen eserler üzerinden tanıklık ediyor. 
Kahvenin Osmanlı kültürü içerisindeki varlığı, sosyokültürel bağlamda ve sanatsal kavramsallığa açıklık getirilmeye çalışılan sergideki eserler; yaklaşık 800 parçadan oluşuyor. İlk olarak kahvenin çekirdek ile başlayan öyküsünü gösteren sergi kahvenin yarattığı keyif ortaklığını; fincanlar, zarflar, tabaklar, tepsiler, nargile gibi eşyalarla birlikte, bunların betimlendiği değişik dönemlerden çeşitli gravür, tablo ve fotoğraflarla sunuyor.

En eski kahve fincanı


Fincan Formunda Kap
İzmir Pazantepe, M.Ö 2000


Serginin en eski eseri, İzmir yakınlarındaki Panaztepe'de Nekropol kazılarında bulunmuş M.Ö. 2000 yılına ait kulplu bir kap. Kullanım amacının tam olarak ne olduğu bilinmemesine rağmen, günümüzde kullanılan kulplu kahve fincanının arketip bir biçimine sahip olduğunu gösteriyor.



"İyi pişirilmiş lezzetli bir Türk kahvesinin zevkine, ancak kaliteli bir fincanla varılabilir."

Sultan Abdülmecit dönemi fincanı
Sergideki örneklere bakıldığında Osmanlı'nın zarafete düşkün olduğu görülüyor. Osmanlı'da "fincan" genellikle pişmiş topraktan yapılmış geniş ağızlı kaplara verilen genel bir isimdi. Farsça ekinciler arasında su paylaşmak için kullanılan ölçeki tas, kadeh anlamına gelen bingân, Arapça'ya fincan olarak geçmiştir. Osmanlı'da fincanlar porselen veya seramik olur. Çin porselenleri, Avrupa porselenleri, Yıldız Porselenleri yanı sıra Tophane işi, İznik ve Kütahya imalatı seramik kahve fincanları en çok kullanılan fincanlar arasındaydı.

                                                                   

Sultan Vahdettin dönemi fincanı
Küratörlüğünü Ersu Pekin’in yaptığı “Bir taşım keyif – Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü” sergisi; Topkapı Sarayı Müzesi - Has Ahırlar’da 21 Şubat – 15 Haziran 2015 tarihleri arasında ziyaretçilerine açık olacak.




Serginin görüntülerini buradan izleyebilirsiniz.







Multimedya Haber: Bike Çetinel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder